google.com, pub-9772740887936815, DIRECT, f08c47fec0942fa0
Bugün, 5 Şubat 2025 Çarşamba
google.com, pub-9772740887936815, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Abdullah Ağar


Sahadan son bilgiler!

SMO’nun geleceği ne olacak?


Suriye'deki bütün silahlı grupların merkezi orduya katılması için girişimler devam ediyor. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu ile Şam yönetimi arasında bazı görüşmeler yapıldığı iddia edilirken, terörle mücadele eden SMO'nun geleceği merak konusu. İşte sahadan en son bilgiler...  

Suriye Savunma Bakanlığı, ülkedeki silahlı grupların Savunma Bakanlığı'na dahil edilmesi için görüşmeler yapıyor. Şam yönetimine yakın kaynaklar zorunlu askerlik yerine gönüllülere dayalı profesyonel bir ordu kurmak için çalışmalar yapıldığını aktarırken, yeni ordu için Suriyeli silahlı grupların çoğuyla anlaşıldığı belirtiliyor. Suriye'de bu gelişmeler yaşanırken Türkiye destekli Suriye  Milli Ordusu'nun (SMO) merkezi orduda nasıl yer alacağı merak ediliyor. Suriye'nin el-Vatan gazetesine konuşan kaynaklara göre SMO'da görev yapan subaylar Savunma Bakanlığı'nın yapısında özel bir statüye sahip olacağı iddia ediliyor. Suriye'de merkezi bir ordunun oluşturulma süreciyle ilgili sahadan en son bilgileri aktaran BAU SAM Başkanı ve güç sibernetiği konularında uzman Abdullah Ağar, Şam yönetiminin henüz nihai hedeften çok uzak olduğunu söyledi. 
Ağar şu bilgileri verdi:

DÜRZİLER KATILMIYOR

"Şam'daki yönetim hiçbir dini, mezhebi, etnik temele dayanmayan bir ordu kuracağını ifade etti. Bu gerçekten doğru bir yaklaşım, bütüncül anlamda olması gereken, ancak bugün için teorik ve idealist bir söylemden öteye geçebilmiş değil. Çünkü şimdiki Suriye, sadece bu mutabakat sağladığı güçlerden ibaret değil. Bu durum, sadece HTŞ ile beraber hareket eden bazı silahlı gruplar ve aşiretler ile dişini geçirebildiği alanlar ve yapılar için geçerli. -Ki durumu takip edenler için, bunda bile ciddi sıkıntılar var. HTŞ, şu ana kadar bu düşüncesini bütün Suriye’de hayata geçirecek adımları atmış ya da atabilmiş değil. Doğru, kendisiyle hareket eden gruplarla görüşüyor. Bazı mesafeler aldığı da doğru, ama bu bile rahat bir süreç değil. Çünkü iç savaş sırasındaki güç, alan, menfaat ve nüfuz paylaşımının, kurulmaya çalışılan devlet çatısı altında nasıl şekilleneceği, nasıl bir çehreye bürüneceği, grupların buna nasıl yaklaşacağı da tam bilinemiyor. 
Ve asıl sorun? HTŞ ittifakı dışında olan, gevşek ittifakı benimsemiş, Esat’a karşı ortak hareket etmiş ama HTŞ ittifakında olmayanlar, kendi yolunu yürüyenler ve HTŞ karşıtı olanlar ne yapacak? Ve HTŞ onlar üzerinde ne kadar iradesini gösterebilecek? 
Asıl sorun da zaten buralarda kendini gösteriyor.

Örneklendirelim:


1-Dera ve Suveyda'da bulunan gruplar ne olacak? Suveyda'da Dürziler dedi ki; 'koşullar bizim istediğimiz gibi şekilleninceye kadar silah bırakmayacağız.' Dürzileri İsrail'in maniple ettiği görülüyor. 
2-El Tenef'teki ABD ÖSO'su alanını çok genişletti. Şu anda Suriye'nin yüzde 20'sini kontrol ediyor.
3-Yer altına çekilen Esat ve İran eksenindeki yapılan ne yapacaklar? Mesele silahını teslim edenlerden (yaklaşık 32.000) ibaret değil. Orada çok büyük bir sorun var.
4-Daeş’in Badiye-Suriye çölündeki varlığı devam ediyor.
5-Peki ya coğrafyaya yayılmış, değişik saiklerle, angajmanlarla, beklentilerle hareket eden ve omurga demografyayı direk etkileyen aşiretler, duruma nasıl yaklaşıyorlar? Nasıl ve ne kadar kabul edecekler?

6-YPG/PKK ne olacak?

YPG SİLAH BIRAKMIYOR

Bizim için en önemli olanların başında YPG/PKK meselesi geliyor. HTŞ'liler onlarla da görüşüyor ancak YPG/PKK terör örgütü silah bırakmayacağını, alanlardan vazgeçmeyeceğini söylüyor. Belli ki çok kirli hesapları var. Ve malum, onun da arkasında ABD var.

7-Bütün bu gelişen yeni durumda en çok mağdur olanlar ise bence Suriye Milli Ordusu. Örneğin SMO'nun elinde 6 sınır kapısı vardı. HTŞ bu kapıları SMO’nun elinden aldı. Bu süreç gergin bir süreçti. SMO için Şam’daki merkezi hükümetle bir çatışma riski çıkmıştı. Bir fitneye, bir istikrarsızlığa, bir çatışmaya neden olmamak için SMO, bütün galiz davranışlara rağmen bu kapıları teslim etti.
Ama HTŞ bunu şu ana kadar SMO hariç kimseye yapmadı yada yapamadı.  
Sahada konuştuğum bazı insanlar; Suriye’nin toprak bütünlüğü, üniter yapısı için halen kan ve ter döken insanlar SMO ve Suriye Geçici Hükümeti için hakkaniyetli bir durumun neden hala ortaya çıkmadığını düşünüyorlar. 
/
Başta YPG/PKK terör örgütü nedeniyle Suriye’nin toprak bütünlüğü hala sağlanabilmiş değil ve şu an Suriye'nin toprak bütünlüğü için YPG/PKK ile mücadele eden bir tek SMO var. Son günlerde sadece Tişrin bölgesindeki verilen şehitleri bilmeniz bile bunu idrak etmenize yeter.
Ayrıca Suriye Geçici Hükümeti uluslararası hukukta meşru görülen tek aktördü. SMO da aynı şekilde. HTŞ'nin yürüttüğü devleti inşa, güç ve yetki oluşturma süreçlerin içinde neden yoklar? 13 yıl boyunca en çok kanı ve teri onlar dökmedi mi? Hala dökmüyorlar mı? Konuyu sadece Türkmenlere indirgemek istemiyorum ama Sünni Araplar, Dürziler, ABD ÖSO’su, Kürtler, aşiretler, diğer dini ve etnik azınlılar haklarının peşine düşmüşken, YPG/PKK terör örgütü özerklik, imtiyaz, hatta terör devleti peşine düşmüşken Türkmenlerin, SMO’nun, SGH’nin haklarıyla ve geleceğiyle ilgili neden konuşmuyoruz?"
/
HTŞ'nin Suriye'nin toprak bütünlüğü için başta PKK/YPG'ye karşı irade ortaya koymasını dört gözle bekliyoruz. Ön yargılı olmak istemiyorum, ama şu ana kadar bir şey yapmış değiller. 
Neden?
Neyi bekliyorlar?
YPG/PKK’nın elindeki topraklar Suriye’nin toprakları değil mi?
PKK'lılar Halep'te Eşrefiye, Şeyh Maksud mahallelerinde bile keskin nişancılarla her gün birkaç sivil öldürüyorlar. O mahallelere bile kimseyi yaklaştırmıyorlar."

SINIRLARI KİM KORUYOR?

Suriye'nin gerçek anlamda toprak bütünlüğü de sağlanmış değil. Bunun için Irak, İsrail, Ürdün, Lübnan sınırlarının HTŞ, yani merkezi hükümet güçleri tarafından korunması gerekiyor. Çünkü egemenliğin en temel karinelerinden biri sınırları korumaktır. Ama bunu göremiyoruz.

Tabii bir de işin devletler boyutu var. Örneğin Suudi Arabistan’ın ve BAE'nin Suriye üzerinde etki geliştirme meselesi. İran’ın pusuya yatma meselesi. İsrail’in ve ABD’nin ince hesaplar meselesi.
Bilmem farkında mıyız?
Ümit ediyorum, Suriye yeni Dış İşleri, Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanının Ankara ziyaretleri, aradığımız ve umduğumuz sonuçların ortaya çıkması için ciddi bir adım olacaktır.

 

google.com, pub-9772740887936815, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.