Kendisinden sonra gelen Kürt şair ve alimleri oldukça etkileyen Feqiyê Teyran hala birçok akademik ve edebi çalışmaya konu oluyor. Peki, Feqiyê Teyran’ın türbesi nerededir, nasıl gidilir?
Klasik Kürt edebiyatına damga vuran Feqiyê Teyran, Kürt edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir. Şiirleri ve kasideleri hala dilden dile dolaşan Feqiyê Teyran Klasik Kürt Edebiyatı’nda Melayê Cıziri (Molla Ahmet Cıziri) ve Ehmedê Xani’den sonraki en büyük şair olarak kabul edilir. Van’da yer alan pek çok tarihi mekandan biri de Feqiyê Teyran’ın türbesidir. Van Bahçesaray’da Feqiyê Teyran’ın naaşının bulunduğu bu türbe, her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği mekan olarak öne çıkıyor. Özellikle günümüzde Kürtçe, Kürt edebiyatı veya tarihiyle ilgilenen birçok kişi bu tarihi türbeyi ziyaret ediyor.
Asıl adı Muhammed olan Feqîyê Teyran (1590 – 1660) Van’ın Bahçesaray ilçesinden dünyaya gelmiş Kürt alim, tasavvuf şaiiri ve edebiyatçıdır. Kürt edebiyatının en önemli aktörleri arasında gösterilir. Şiirlerindeki yalın ve sade dil herkesi etkilemiştir. 400 yıl önce Allah sevgisini, tasavvufu, ve daha bir çok farklı konuyu kaleme aldığı şiirleri günümüzde hala anlaşılıyor. Bu yönüyle Feqiyê Teyran’ın ünü her yere yayılmıştır.
Asıl ismi olan Muhammed yerine kelime anlamıyla Kuşların Talebesi (Feqe: Talebe, Teyr: Kuş) anlamına gelen Feqiyê Teyran ismini kullanmıştır ve edebiyat dünyasında da bu isimle tanınmıştır. Kimilerine göre bu isim kuşların dilini bildiği için kendisine verilmiştir ki şiirlerinde tabiat konularını bol bol işlediği görülmüştür. Suya hayat verdiği ve suyla konuştuğu ‘’Ey Av û Av’’ şiiri bu konuya en güzel örneklerden biridir.
Klasik Kürt medreselerinde eğitim alan Feqiyê Teyran şiirlerinde; Feqê Têra, Feqîyê Gerok, Meksî, Xoce, Mîr Mihê, Mîm û Hê gibi isimleri de kullanmıştır.
Kürt edebiyatının önemli şairlerinden Feqiye Teyran'ın şiiri kadar hayatı da ilham kaynağıdır. Klasik Kürt şiirine sade bir söylem kazandıran Feqîyê Teyran 1560 yılında, Van'ın Bahçesaray (Müküs) ilçesinde doğmuş ve yine 1640 yılında Bahçesaray'da vefat etmiştir. Soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Feqiyê Teyran’ın ismi bazı kaynaklarda ‘’Mîr Mihê’’ olarak da geçer.
İşlediği tasavvufî konulara hâkimiyeti ile klasik Kürt edebiyatında ayırt edici bir yere sahiptir. Özellikle tasavvufi ve irfani şiirler olan Feqîyê Teyran'ın eserleri, günümüze kadar hem sözlü hem de yazılı şekilde gelmiştir.
Allah, din, peygamberler gibi inanç konularını, toplumsal ve tarihi olayları, aşk, doğa ve tasavvufla ilgili yazmıştır. Çok güçlü olan edebi dili sade ve anlaşılırdır.
En karmaşık konu bile billurlaşmıştır ellerinde. Feqi’nin dili halkın diline yakındır. Kürtçe’deki gündelik dili edebi dile ustaca ve anlaşılır bir biçimde yapıtlarında kullanmıştır. Bu yönüyle de halk tarafından bilinmiş, halk tarafından sevilmiş ve yapıtları çok kolay bir şekilde halk arasında yaygınlaşarak günümüze kadar gelmiştir.
Arapça ve Farsça dil ve edebiyatını çok iyi bilmesine karşın o özellikle tüm yapıtlarını Kürtçe yazmıştır. Kürt edebiyatında önemli bir şair, masal ve destan yazarı olan Feqiyê Teyran, Kürt edebiyatına birçok yapıt armağan etmiştir.
Feqiyê Teyran’ın bu önemli konumundan dolayı her yıl binlerce kişi onun türbesini ziyaret etmektedir.
Kelime anlamıyla Kuşların Talebesi (Feqe: Talebe, Teyr: Kuş) anlamına gelen Feqiyê Teyran’a atfedilen efsanevi bir kuş hikayesi de mevcuttur.
Güç aramak veya liderlik rolünü üstlenmek yerine, Feqiye Teyran hayatını efsanevi bir kuşu, genellikle zümrüdü anka kuşu olarak bilinen canlıyı bulmaya adamıştır. Bu hikâyelere göre, bölgede birçok köyü ziyaret ederek ve yerel hikâye anlatıcıları olan dengbejlerle görüşerek bu efsanevi kuş hakkında bilgi toplamak için köy köy, şehir şehir dolaşır.
Bu anlatılarda, anka kuşunu arayan birçok insanın felakete uğradığı veya kaybolduğu söylenir. Feqiyê Teyran kuşu ararken, her şeyi maviye çeviren bir kuş ve başının etrafında üç kez dönen saf beyaz bir kuş da dâhil olmak üzere çeşitli kuşlarla karşılaşır. Sonunda göz alıcı bir şekilde parlayan kuşlar bulur ve bu kuşlar başkalarını kör edebilecek olmasına rağmen, Feqiye zarar vermezler. Bunun yerine, onu ışık ve mutlulukla doldururlar. Efsanede, sabır ve azmi sayesinde, bu kuşların özünü anladığı, onlarla bir bağ kurduğu ve nihayetinde onların arkadaşı olduğu anlatılır.
Feqiye Teyran'ın anka kuşunun sesini duyduğu ve bu sesten derinden etkilenerek hareket edemez hale geldiği söylenir. Efsaneye göre bu karşılaşma, onun geleneksel bir Kürt ozanı olan bir dengbêj olmasını sağlar. Anlatılara göre, Bağdat'ta mütevazi bir kaval bulur ve anka kuşunun şarkısından ilham alarak, dinleyicilerini büyüleyen benzersiz ve etkileyici müzikler yapar.
Yıllar sonra, hikâyelere göre, Feqiyê Teyran babasının evine geri döner ve ünü tüm Mezopotamya'ya yayılır. İnsanlar, onu dinlemek için uzak yerlerden gelirler. Anlatılara göre, bu zamanlarda Feqiyê Teyran manevi olgunluğa ulaşmıştır, bu da bir hırka giymesi, sakal uzatması ve aydınlanmış olmasıyla sembolize edilir. Anlatılar, Feqiyê Teyran'ın ölümünü, dünyanın tüm kuşlarının toplandığı bir an olarak tasvir eder. Parlak, ışıldayan bir kuş başının etrafında üç kez döner ve sonunda Feqiyê Teyran Rahmani Rahmana kavuşur.
Feqiyê Teyran’ın birçok eseri vardır. Bu eserler arasında birçoğu da basılmıştır. Günümüze kadar ulaşan eserleri bir çok şarkıya ve hikayeye konu olmuştur.
Van’ın Bahçesaray İlçesinde bulunan Feqiye Teyran Türbesi, ilçenin tarihi yerlerinden biri olup yılın belli aylarında yoğun ziyaretçi akınına uğruyor.
Van şehir merkezinden Bahçesaray ilçesine gitmek için de belediye otobüsleri veya ilçe minibüslerini kullanabilirsiniz.
Bahçesaray ilçe merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan türbeyi kendi aracınız veya ilçeden türbeye giden minibüsleri kullanarak ulaşabilirsiniz.
Türbenin girişinde Feqiye Teyran’a ait şiir ve sözlerin bulunduğu tabelalar yer almaktadır.
Muhabir: METİN KARİP- Haber Merkezi