Ben cümlesi ruhumuzda, gönlümüzde, kalbimizde ve zihnimizde yeri yoktur olamazda. Ben duygusu ile hareket eden, ben duygusu ile hayat yaşamı olan kim olursa olsun bizim hayatımızda yeri olamaz.
“Belki de hayatımda insanların ağzından duymaktan en çok rahatsız olduğum kelime “BEN”…”
Ama gel gör ki kendini dünyanın merkezinde zanneden birçok insan var çevremizde. En kötüsü de bu insanların kırılmaz egolarıyla kullandıkları “Ben” lere itibar edip koşulsuz şartsız inanan, biat eden insanlar sürüsü… Şimdiye kadar bulunduğumuz her ortamda vardı bu tip insanlardan. Bu da gösteriyor ki sizlere de tanıdık gelecek anlatacağımız özellikler.
Cenap Şehabettin’in de dediği gibi “kendisini pek çok seven insanlar, çevresinde pek az sevilirler.” Belki de dilde söylenmesi ve yerinde kullanılması en güç olan “BEN” kelimesi yüzünden er ya da geç yalnız kalmaya mahkûm olurlar.
Benden önce diye başlanan cümlelerde gizlidir “Sözde Başarıları” bu tip insanların. Binbir türlü entrikalarla geldikleri makamlara nasıl “Değer” kattıklarını anlatırlar durmadan. Hep kendinden öncekileri kötüleyerek ispatlama çabası içerisinde geçer tüm faaliyetleri. Ne bir projeleri vardır geleceğe dair ne de vizyonları ama sorsan “Küçük Dağlar Hep Onların Eseridir” ve eğer “Onlar” gelmeseydi bulunduğu makam yok olup giderdi!
Bu tip insanların bir diğer alameti ise, aradıkları nitelikte ekip arkadaşı bulamadıklarını iddia ederler. Onlara göre birlikte çalıştıkları herkesin bir kusuru vardır. Ya “YETERİ KADAR ÇALIŞMAZLAR”, ya “BİLGİLERİ EKSİK”, ya “İŞLERİNİN ADAMI DEĞİL” ya da “GÜVENİLMEZ”dirler. Bu tipler bütün hayatlarını “Kendilerine Koşulsuz Biat Edecek” kişileri arayarak ve her şeyden şikâyet ederek yaşarlar. Kendilerine biat etmeyen herkesi “HAİN” ilan eder, ötekileştirirler…
Zamanla etrafında bulunanlara anlattığı “Ben” merkezli başarı hikâyelerine kendileri de inanan bu tip insanlar, ne acıdır ki egosunun zirvesini yaşamaya başlarlar. Tedavi gerektiren bu durum sonrası;
Ben gidersem…
Ben olmasam…
Bensiz siz…
Ben var ya ben… İle başlayan cümlelerle “Makamlarını Korumaya” çalışırlar.
Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan şu zamanda “BEN” yerine “BİZ” diyebilenlerden olmalıyız…
Çünkü “BİZ” diyebilirsek değer vermiş oluruz beraber yürüdüğümüz insanlara. Onları da bir parçası kılarız inandığımız doğruların ve inanın hayat karşısında, hala gülümseyecek sebeplerimiz olur o vakit.
Her karşılaştığımız sıkıntıya “biz atlatırız”, “biz nelerin üstesinden geldik” der güler geçeriz. O “BİZ” ‘dir işte insanı sapasağlam ayakta tutan ve aslında “BİZ” dediğiniz insanlardır sizi hedeflerinize taşıyacak olan. Unutmayınız ki “bencil İnsan yumurtasını pişirmek için, komşusunun evini yakmaktan çekinmezmiş!”
Bir olabilme, Biz Olabilme Ümidiyle…