Her fikre "saygılı olmak lazım" ezberinden kurtulduk hamdolsun.
Fikir ile bilgiyi karıştırmayalı da epey bir zaman oldu.
Biz diyoruz ki, bu seçimlerin öznesi MEMLEKETİNE GÖNÜL VEREN HİZMET EDECEK adaylara öncelik vermek gerek.
Özne bu diye, elimizdeki dürüst kişilikli Allah'tan korkan hizmet aşkı taşıyan adaylara "boş verelim" demiyoruz elbette.
Asıl öncelik bu adaylara şans vermemiz gerekiyor.
Kaldı ki, son 10 yıldır Diyadin ilçesi hep gerilerde kalıyor.
Anlaşılan Hem Ağrı'da hemde Diyadin'deKafa,kafaya giden bir seçim yaşanıyor.
Yeter ki, "ben herşeyi bilirim" ukalalığından bir an önce kurtulalım.
Yeter ki, seçim sonunda bugüne kadar hiç ama hiç hesap vermeyen "Çok bilmişlerden ve çok bilmişlikten" kurtulalım.
İçinde bulunduğum siyasi yapı içerisinde vuku bulan pek çok şeyden memnun değilim.
Canla başla çalışmam "hiçbir şikayetim yok" anlamı taşımamalı.
Ancak ben 1 Nisan günü alnım açık, başım dik Bir Basın mensubu olarak sokaklarında yürümek istiyorum.
Ben Sırat-ı Müstakim de hesabını rahatlıkla verebilenlerden olmak istiyorum.
Ben genç kardeşlerime, seslendiğim şekilde yaşamak istiyorum.
Çok mu?
Hiçbirimiz için çok değil.
Hatta hepimiz için mecburiyet.
Hatırlatayım.
Ağrı ve Diyadin seçmeni artık gürültülü, patırtılı seçim kampanyalarından sıkılmış bir haldedir.
Çevre kirliliğine sebep olunmasına felaket gıcık olmaktadır.
İnsanlarımız, hanelerini açmaya, siyasetçilerle el ele, göz göze gelmeye can atmaktadır.
Seçimlerin bitmesine 11 gün kaldı.
Kısa bir zaman değil.
Zayıf noktalarımız tez elden gözden geçirilmelidir.
STKlerimiz, parti teşkilatlar şehrin sosyolojisi, demografisi, noktasında programlarını tekararen gözden geçirmelidir.
Armutta sap, üzümde çöp arama zamanı değildir.
Kişisel hırs ve hevesleri tatmin etmek adına "Faydasızlık sendromuna" girilmemelidir.
Vesselam.
Bugün, 5 Mayıs 2024 Pazar
